Basında Kerpe 

 

TATİL KURDU
Nadir Elçi
KERPE

Burası 90'lı yılların sonuna doğru gelişmeye başlayan, sessiz, sakin ve ucuz bir tatil yöresi.


Deniz dizboyu
Kerpe,Karadeniz sahilide Kandıra'ya 20 kilometre mesafede şirin ve sevimli bir tatil yeri. Kerpe'ye denize kadar ulaşan alabildiğine sık çamormanları arasından geçerek ulaşıyorsunuz.
Rüzgar almayan bir koyda kurulu olduğu için, Karadeniz'in azgın dalgalarından eser yok. Kum olan sahili, git git dizboyu. Koyun bittiği yerde, eşsiz güzellikle kayalıklar başlıyor. Yer yer havuzlar oluşturan bu kayalıklardan denize girmenin keyfine doyum olmuyor.

Balık taze
Kandıra hindisiyle, Kerpe balığıyla ünlü. De ki fırtına çıktı, ogün kimse denize açılamadı. Hiç sorun değil, zira Türkiye'nin en büyük balık üretme çiftlikleri bu yörede. Bu nedenle burada bayat balık yemek olası değil.

Fiyatlar ucuz
Yöredeki az sayıdaki konaklama tesisinde fiyatlar nisbeten ucuz. Bu nedenle çoluk çocuğu toplayıp bir hafta sonu geçirmeye gidebilirsiniz. Bu arada hava uygun olursa, güneşin batışının seyrine doyamayacağınızı şimdiden söyleyebilirim. Yolunuz düşerse, rıhtımın başlangıcındaki Kaptan Kafe'de çay-kahve yudumlamanın keyfini çıkarın derim. Bir oturursanız bir daha kalkamayacağınızı göreceksiniz.

logo hurriyet

Karadeniz’de bir Ceneviz limanı: KERPE

Yazı ve fotoğraflar: Metin YÜKSEL

Karadeniz’in suyu hırçındır derler, doğrudur. Karadeniz gibi dalgası, fırtınası bol bir denizde yüzmeye uygun sakin bir kıyı bulmak oldukça zor. Serinlemek için herkesin temiz bir sahil aradığı şu yaz sıcağında gelin Karadeniz’in tahmin edemeyeceğiniz kadar sakin bir sahiline havlumuzu serelim. Kerpe’ye gidelim. Kerpe, İzmit’in Kandıra İlçesi’ne bağlı küçük bir sahil kasabası. Aslında kasaba da değil, Kandıra’ya bağlı bir köy. Geçmişi Cenevizlilere kadar uzanan bir balıkçı köyü.
Karadeniz kentleri arasında ticaret yapan gemiler yüzyıllar boyunca Kerpe limanını sığınak olarak kullanmışlar. İki dağın arasında doğasıyla, deniziyle iç turizme hizmet eden bir tatil beldesi burası.

Yüzünü Batı’ya çevirmiş, Karadeniz koylarının belki de en bakiri. İzmit’in Kandıra İlçesi’ne bağlı. İstanbul’a birbuçuk saatlik mesafede. Tatilciler tarafından keşfedildikten sonra o eski balıkçı köyünden pek eser kalmamış. İki tarafı ormanlanla çevrili Kerpe koyunun sırtları villa kente dönüşmüş. Sahildeki bina yoğunluğu Kerpe’nin arka sokaklarında azalıyor. Balkonları çiçeklerle süslü bahçeli villalar gözalıcı.
Kerpe’ye haftasonu tatili için daha çok İstanbul, İzmit ve Sakarya gibi kentlerden geliniyor. Köyün merkezi oldukça küçük. Karadeniz kıyısında Akdeniz kasabalarını andıran bir köyle karşılaşınca bizim gibi siz de şaşıracaksınız. Karadeniz’e uzanan ormanların arasındaki Kerpe koyu, temiz, duru ve sığ. Denizin içinde metrelerce kulaç attığınız halde su seviyesi bir adam boyunu bulmuyor. Yüzmeye yeni başlayanlar ve çocuklar için ideal. Hilal şeklindeki kumsal yaz sıcağında serinlemek isteyenler tarafından doldurulmuş.
Şezlongunu, şemsiyesini, havlusunu kapan sahile akın etmiş. Denizin içi de sahil kadar kalabalık. Kerpe’ye ulaştıktan sonra yanınıza almayı unutuğunuz ihtiyaçlarınız için üzülmenize gerek yok.

GECELERİ DE HAYAT VAR
Lokantalar, kafeler, çay bahçeleri sahil boyunca sıralanmış. Gençler ve çocuklar öğle sıcağında denizin tadını çıkartırken emekliler kafelerde keyifli sohbetler yapıyor.

Kerpe’de deniz keyfi merkezdeki kumsalla sınırlı değil. Koyun iki tarafında bulunan, hırçın Karadeniz dalgalarının aşındırdığı kayalıklardan da denize girmek mümkün. Kaya dipleri sığ. Biraz açıldıkça denizin derinliği artıyor. Kayalık bölgede hem denize girerken hem de gezerken dikkatli olunması gerekiyor. Kayalıklara Kerpe’ye dışarıdan gelenler daha fazla ilgi gösteriyor. Grup halinde gelen gençler kayalıkların bulunduğu bölgedeki tenha koylarda hem denize giriyor, hem de eğleniyorlar.

Kerpe’yi çevreleyen ormanların temiz havasını ve deniz kokusunu soluyarak dinlenebilirsiniz. Sahil boyunca sıralanan kafe ve lokantalar lezzetli yemekler yemek ve bir şeyler içmek için oldukça uygun mekanlar. Geceleri eğlenmek isteyenler için disko ve bar alternatifi var. Denizle orman birarada olunca alternatifler çoğalıyor. Arkadaşlarınızla ya da ailenizle orman içinde yürüyüş yapabilirsiniz.

PEMBE KAYALARA UĞRAYIN
Kefken yakınlarındaki Pembe Kayalar’a yapacağınız yürüyüş farklı ve zevkli bir tatil etkinliği olabilir. Kiralayacağınız bir botla Kerpe’yi, ormanları, kayalıkları, kayalıkların içindeki mağaraları denizden seyredebilirsiniz. Kayalıkların bulunduğu bölgelerde balık tutmaya uygun yerler de var. Ömerağzı mevkiindeki alabalık tesislerinde alabalık yiyebilirsiniz. Mevsim balıklarını Bu lokantalarda istavrit, tekir, kalkan, levrek, palamut, lüfer ve çinakop mevsimine göre müşterilere sunuluyor.

NASIL GİDİLİR NEREDE KALINIR
İstanbul-İzmit otobanında yol alırken Kandıra tabelasına dikkat edin. Kandıra çıkışı aynı zamanda İzmit’in doğu çıkışı. Gişeleri arkanızda bıraktıktan sonra istikametiniz Kandıra. Gişelerle Kandıra arası 30 kilometre. Kandıra-Kefken arası ise 20 kilometre. Kandıra’dan Kefken’e uzanan yol biraz virajlı. Ormanın içinden kıvrıla kıvrıla uzanan yolu fazla sürat yapmadan katederseniz etrafı seyretme ve kuş seslerini dinleme fırsatı bulabilirsiniz. Kandıra’dan 10 kilometre sonra önünüze iki yol çıkacak. Sağdaki yol sizi Kefken’e soldaki yol ise Kerpe’ye götürecek. Yol ayrımındaki küçük Kerpe tabelasına dikkat! Kerpe’ye otobüsle gitmek de mümkün.

aksam logo

KERPE
Karadeniz'in şirin ilçesi olan manda sütünden yapılma yoğurduyla meşhur Kandıra'dayız bu kez... İlk durağımız, antik bir kentin üzerine kurulu olan Kerpe... İstanbul'a bir buçuk saat mesafede olan bu şirin kıyı, şehir kaçkınları tarafından çoktan tüm koylarına kadar zaptedilmiş zaten. Etrafı yemyeşil bir ormanla çevrili Kerpe Koyu'nun ağzı kuzeye değil, batıya baktığı için burası Karadeniz'in hırçın dalgalarından uzakta dingin bir sahil... Daha çok Sarısu Plajı ve Ömer Ağzı Plajı tercih ediliyor. Son yıllarda özellikle hafta sonları İstanbulluların akınına uğrayan Kerpe, 'Karadeniz'in Bodrum'u olarak anılıyor. Yaz sezonunda Kerpe'de bulunan oteller ve pansiyonlar doluyor. Bu nedenle rezervasyonsuz gitmemenizi öneririz.
Kandıra'nın Kıncıllı Köyü'ne bağlı bir mahalle olan Kerpe'de özellikle pansiyonlar revaçta. . Kerpe'de iki tane de otel bulunuyor. 30 dönüm orman içindeki denize sıfır Varuna Club konfor arayanlar tarafından tercih ediliyor.
Balıkçı köyü olan Kerpe'de kendinize mutlaka balık ziyafeti çekin deriz. Tayfun Kerpeli'nin ailesi ile birlikte işlettiği Kerpe Balıkçısı'nda fiyatlar çok makul. İstavriti, hamsiyi beş milyona yemeniz mümkün. Eğer sabah saatlerinde Kerpe'de olacaksanız, köy kahvaltısını da es geçmeyin. Kerpe'den dönerken, küçük bir market olan 'Dünya Güzelinin Yeri'nden bakraçlarda satılan manda yoğurdunu almayı unutmayın.
Kerpe sahiline veda ederken baharın son gününde orada olmamıza rağmen denize girenleri görüyoruz. Bir anne, iki yaşındaki oğluyla hafta sonu tatilcilerinin kalabalığı olmaksızın bomboş sahilin tadını çıkarıyor. Biz şehrin yolunu tutarken, onlar ardımızda mutluluğun resmini tamamlamaya çalışıyorlardı.

Nasıl gidelim?
TEM'den giderken İstanbul'un Anadolu yakasıyla Kerpe arası 130 kilometre ve yol bir buçuk saat sürüyor. TEM'den İzmit yolu üzerinden gidilirken, Kandıra çıkışını kaçırmayın. İzmit-Kandıra arasındaki 45 kilometrelik yol üzerinde Kefken ve Kerpe tabelalarını izleyerek Kerpe'ye ulaşmak mümkün. Eğer bizim gibi Şile-Ağva üzerinden gidecekseniz Kandıra tabelalarını takip etmeniz gerekiyor. Kandıra-Kerfe arası 10 kilometre. Küçük bir uyarı yapalım, her iki tarafında fındık bahçelerinin bulunduğu yolda karşınıza çok sayıda kaplumbağa çıkıyor... Yol kenarında kurulu tezgahlarında kiraz ve çilek satan köylüleri ziyaret etmeyi de unutmayın.

Ne yiyelim?
Karadeniz kıyısındaki Kerpe'deki balıkçı restoranlarında istavritten tekire, lüferden pavuryaya kadar her çeşit balık mevcut ve çok lezzetli.
Kepre Balıkçısı: 0 262 561 23 33 Karagöz Restaurant: 0 262 561 20 22
Hülya ÜNLÜ hülya.unlu @aksam.com.tr


KEFKEN-PEMBE KAYALAR
Kandıra'nın Karadeniz kıyısındaki yerleşimlerinden biri olan Kefken'e vardığımızda ilk sorduğumuz neredeyse adı Kefken'in önüne geçen Pembe Kayalar... Kefken'in merkezinde yer alan limana doğru ilerlerken, kırmızı, sarı, yeşil renklerdeki balıkçı kayıklarının denize vuran yansımalarına takılıp kalıyoruz. Limanın ucundaki merdivenlerden çıkıyoruz. Deniz fenerine sırtlarını dönmüş, incir ağacı altında kurulu ahşap masada oturan Kefkenli gençler Pembe Kayalar'a nasıl gideceğimizi tarif ediyor bize. Bir yandan da 'Abla Kefken'i iyi yaz. Bizim tanıtımımız hiç yapılmadı. Bu saatten sonra yapılsa da bir şey olur mu bilemeyiz' demeyi ihmal etmiyorlar. Kefken'in halkı balıkçılıkla geçiniyor. O nedenle buradaki balık restoranlarında bol bol günlük balık yemeniz mümkün. Kefken'in merkezinde açıkçası görülecek fazla bir yer yok. İncir ağacının altındaki gençler bize, asıl görülmesi gereken yerlerin uzun kumsalları olduğunu hatırlatıyorlar.

Ve bir çırpıda Kumcağız, Kovanağzı ve Pembe Kayalar kumsallarını sıralıyorlar... Onlar buranın yerlisi, sözlerini dinliyoruz. Limandan çıkıp Pembe Kayalar'a doğru yola koyuluyoruz. Bir yükselip bir alçalan yolda ilerlerken çam ormanlarından yükselen çam kokusu burnunuza çarpıyor. Yol boyunca uzanan uzun kumsallar bazen tepeler arasında kaybolurken, bazen de birdenbire önünüze çıkıyor. Kefken'in kıvrılarak uzayıp giden kumsallarını izleyerek çok uzaklara dalıyoruz. Çam ormanlarının arasından kıvrılarak aşağıya inen patika yol bizi Pembe Kayalar'a ulaştırıyor. Pembe Kayalar'ın ilginç jeolojik yapısı gün batımında ayrı bir güzelliğe bürünüyor. Öğrendiğimiz kadarıyla, suyun içinde yumuşak olan kayalar çıkarıldıktan sonra sertleşiyor. Osmanlı döneminde dikdörtgen olarak kesilen kayaların deniz yoluyla İstanbul'a getirildiği ve Sultanahmet Camii'nin yapımında kullanıldığı biliniyor.
Uzun kumsallar kıyısında bir hafta sonu kaçamağı yapmak için Kefken çok güzel olanaklar sunuyor. Motel ve pansiyonlarının yanı sıra, bölgede çadır ve kamp yapmak için uygun yerler de mevcut.

Nasıl gidelim?
TEM'den giderken İstanbul'un Anadolu yakasından Kefken arası 140 kilometre ve yol 1 saat 40 dakika sürüyor. TEM'den İzmit yolu üzerinden gidilirken, Kandıra çıkışını kaçırmayın. İzmit-Kandıra arasındaki 45 kilometrelik yol üzerinde Kefken tabelalarını izleyerek Karadeniz'in bu kıyısına ulaşmanız mümkün.
Ne yiyelim?
Kefken, bir balıkçı köyü. Her gün balığa çıkan tekneler taptaze balıklarla geri dönüyor. Bu nedenle, Kefken'e gitmişken balık yemeden sakın dönmeyin.

takvim logo

Mahmut Ali Özyön'ün kaleminden Akdeniz'den Karadeniz'e Türkiye'nin cennet tatil adresleri...
Hırçın dalgalar arasında sükûnet KERPE…..
Masmavi deniziyle sırtını çam ormanlarına dayamış olan Kerpe Karadeniz'in hırçın dalgalarından nasibini almayan doğal koyları, sığ denizi ve heykel misali kayalıklarıyla ilgi çekiyor.

İzmit'e 50 km uzaklıktaki Kerpe, kısa zamana kadar kendi halinde bir balıkçı köyüydü. Yıllarca elektriksiz, susuz hatta yolsuz olmasına rağmen tutkunları tarafından vazgeçilemeyen bir yerleşim yeriydi. Son yıllarda keşfedilen ve oldukça sevilen Kerpe, özellikle İzmit, Adapazarı ve İstanbullular'ın en gözde yerlerinden biri oluverdi. Antik bir kent üstüne kurulan Kerpe'ye önceleri "Kalpe" denilirmiş ve öküz boynuzu biçiminde tarif edilirmiş. Karadeniz'in hırçın dalgalarının uğramadığı cennet belde Kerpe, bu bölgenin neredeyse tek doğal limanı. Bu yüzden İtalya'dan yola çıkan denizciler, Trabzon'a getirdikleri eşyayı, Rusya üzerinden ya da İpek Yolu'yla gelen ve Kandıra'dan geçen tüccarlarla, Trabzon'da değiş tokuş yaparlarmış. Hem trekking için hem de tatilseverler için en ideal bölgelerden biri olan Kerpe'nin en çekici taraflarından biri de, dalgaların neden olduğu kaya oluşumları. Kerpe kayalıkları, etkileyici, bir o kadar da ürkütücü görüntüsüyle dikkat çekiyor. Bu heybetli doğa parçalarının en ilginçleri Kerpe Burnu'nun arka tarafında bulunuyor. Kerpe Koyu'nu saran bu kayalıklar, Karadeniz'in hırçın dalgalarının gücüyle kendisine özgü şekiller almış. Ayrıca Kerpe kayalıklarında, ilginç küçük mağaralar da bulunuyor.

RÜZGÂRSIZ
Yarım ay şeklinde bir koyu olan Kerpe'nin en önemli özelliklerden bir tanesi de 150 metreye kadar olan sığ denizi. Karadeniz sahilinde olmasına rağmen, rüzgar almayan bir koyda olduğu için, Karadeniz'in meşhur, azgın dalgalarından pek etkilenmiyor Kerpe. Denizi, Temmuz, Ağustos aylarında ılık, sakin ve temiz. Kerpe sahili, kayalıklar haricinde tamamıyla kum. Tertemiz denizine hemen önündeki kumsaldan, devamındaki orman kampından, Club Varuna'nın önünden veya biraz ilerdeki Ömerağzı'ndan girilebiliyor. Eğer kumsalda denize girmeyi sevmiyorsanız, kayalıkların olduğu derin sular uygun bir ortam sunuyor. Plajın hemen arkasında lokantalar ve cafeler bulunuyor.

YEMYEŞİL
Sırtını çam ormanlarına dayayan Kerpe, trekking için de son derece elverişli bir yer. Orman içerisinde ya da meşhur kayalıklarında yürüyüş yapabilirsiniz. Hatta birçok tur şirketi buraya özel trekking turları düzenliyor. Kerpe'de yapılaşma gözle görülür şekilde var ama binaları beton yığını değil, evler hep bahçe içinde. Evlerin bahçesini kirazdan eriğe, armuttan elmaya hemen her çeşit meyve ağaçları süslüyor.

Kerpe'me Dokunmayın...

Bazen arkadaşlarıma anlatıyorum bu güzellikleri sabırsızlanıyorlar,resmini gösteriyorum ‘Burası Kocaeli mi?’ diyor.Kendini öyle saklamış
ki Kerpe’m ormanlar bağrına basmış.Kimseye geçit vermemiş
Kerpe’den Utanırım Oldum
Kerpe’yi genel olarak tanıyacak olursak; Kerpe Karadeniz kıyısında son
derece güzel, yeşille mavinin kucaklaştığı noktada müthiş bir tatil cennetidir.
Kerpe’ de kış aylarında fazla nüfus olmayıp, olanlarda ya balıkçılık ya da
tarımla uğraşmaktadır.Mayıs ayına doğru üzerindeki ölü deriyi değiştirir Kerpe…
Daha düne kadar suyu elektriği olmayan sıradan köylerden biriydi.Şimdi ise
İstanbul’un arka bahçesi deniliyor.
Kerpe’ ye gitmenin en güzel sevdiğin yanı ona yukarıdan bakınca denizi
nasılda kayalıklarla çevirmiş, kucaklamaya çalışıyor gibi gözükmesi.Evler,
lokantalar, plajlar etrafını çevirmiş denizin üç yandan.Denizi ise ‘Burası
Karadeniz Değil!’ denecekten.Azgın dalgaları yoktur Kerpe’min.
Bazen arkadaşlarıma anlatıyorum bu güzellikleri sabırsızlanıyorlar, resmini
gösteriyorum ‘Burası Kocaeli mi?’ diyor.Kendini öyle saklamış ki Kerpe’m
ormanlar bağrına basmış.Kimseye geçit vermemiş.
Ama Kerpe mi son günlerde bozmaya çalışıyorlar.
Şimdi bir düşünün yaklaşık 3 km boyunca önünüzde ip gibi uzanan, inişli
çıkışlı, sanki bu yoldan ilk siz gidiyormuşçasına ormanı yararak ilerlemek…
Bayırları her çıktığınızı da bir mavilik çarpıyor gözünüze.Ve Kerpe Karşınızda.
Yolculuğun böyle keyfini çıkararak gelmek vardı benim Kerpe’me!
Ama olmadı, olmuyor!Bu manzarayı izlemekten yoksunuz.
Bize kucağını açan Kerpe’ ye hakaret edercesine, ona ulaşmak istemez gibi
davranmamız yolarımızın oyuktan başka bir şey olmadığı, ormanın iki
yanından çıkan dallar, dar bir yol…Kerpe’m bana denizini açmış, Kerpe’m
bana kumunu açmış, Kerpe’m bana ormanını açmış ben ondan asfalt parçasını mı kıskanıyorum.Kerpe’de istemez mi misafir gelenlerin kaza yapmadan, güle oynaya ağırlamayı, o da istemez mi o yukarıdan gözüken manzarayı göstermeyi…
Ama olmuyor, Kerpe’m istediğini alamıyor.Kerpe’m üzülüyor, onun tek suçu
ben buradayım mı demek..!
Kerpe artık siyasi meze demi oluyor? Bilmiyorum, anlamıyorum…
Keşke sen hep bilinmeden kalsaydın.Belki kaldırımlarına bira şişeleri kıurılmazdı.
Belki dalgaları durdurmak için kendini siper etmiş kayalıklarda cam kırıkları bulunmazdı.Belki çıkarlar uğruna daracık yerlere tezgahlar kurulmaz, otoparklar
iki kuruş için işletilmezdi.Kerpe’yi bu hale getirenler siyasi meze olarak
kullananlar, pisliklerini atmak için kullananlar ihanetin bedeli ağır olur.
Kerpe’m bilseydi böyle olacağını, gizli kalmayı tercih ederdi.

 

İlgili Kelimeler: Kerpe,Basında Kerpe Hakkında,Kerpe Hakkında Yazılar, Kerpe, Kandıra Yazıları, Basında Kerpe Hakkında Yorumlar,Kerpe Bilgi,Kerpe Köşe Yazısı